HABER MERKEZİ –
Zap’ta bir yandan direniş, mücadele ve zafer yaşanırken diğer taraftan yaşanan yenilgi, kaçış, ihanet, işbirliği ve dağılma kendini tekrar etmektedir. İşgalci faşist Türk devleti ve onun işbirlikçileri 2008 yılında büyük bir güç ve hazırlık ile HPG Merkez Karargahı’nı tasfiye etmeK amacıyla işgal tarihinin en büyük ve kapsamlı saldırılarından birini yaptı. Zap’a karşı başlatılan bu saldırı elbette sadece faşist Türk devletinin eliyle geliştirilmedi. Bu opresyonda emperyalist hegemonik güçlerden tutalım bölgesel, yerel, işbirlikçi bir çok güç de yerini aldı. Türk devlet faşizmi ve işbirlikçileri bu opresyon için kendi gerçekliklerinin itirafı niteliğinde bir çok tanım ve benzetmelerde bulundular. Faşist Türk ordusunun Genel Kurmay Başkanı bu operasyonu “İnsiyatifi Ele Geçirme Opresyonu’” olarak adlandırdı. Kuşkusuz bu tanımlama her anlamda insiyatif ve hakimiyeti kaybettiklerinin itirafı niteliğindedir. Bu aynı zamanda insiyatif ve hakimiyetin gerillada olduğunun itirafıdır. Bir operasyon ile Botan, Behdinan ve Medya Savunma Alanlarını parçalamak hedefleniyordu ve İran devletinin KDP güçleri ile aktif iş birliği katılımı ile yapıldı. Bu operasyonu “Tampon Bölge Oluşturma’’ olarak da adlandırdılar. Bununla beraber bu opersayon için “Güvenli Bölge Oluşturma” tanımlaması da yapılmıştır. Faşist Türk devleti gerillayı tasfiye etme hayalleri ile 2008 kışında Zap’a saldırdı. Bu saldırısında gerillanın duruşu, iradesi, mücadelesi ve savaşı karşısında büyük ve tarihi darbeler alarak büyük kayıplar verdi. Gerilla karşısındaki bu ağır yenilgi ile beraber faşist Türk devleti kendi içerisinde ciddi siyasi kaos-krizler yaşadı ve kendi içinde birbirine düşme durumuna geldi. Bu kadar büyük bir yenilgi ve kayıp yaşamalarına rağmen ölümden sağ kurtarabildikleri güçlerini “Biz güçlerimizi tereyağından kıl çeker gibi geri çektik” diyecek hale geldiler. Yani bu saldırıda ellerinde adına başarı diyebilecekleri tek şey güçlerini ölmekten kurtarıp bunu da ‘’tere yağından kıl çekmekle’’ ifade ettiler.
Aynı işgalci faşist Türk devleti ve işbirlikçileri bu tarihi yenilgiyi unutmuşçasına gerillayı tasfiye hayallari ile bugüne kadar defalarca Zap’a saldırı gerçekleştirmiş ve her defasında yenilgilerle geri dönmüştür. Bugün de aynı amaçla Zap ve birçok gerilla alanına kapsamlı saldırılar yapmaya devam etmektedir. Birçok destek, imkan ve dönemin gelişkin teknik silahlarını tüm yoğunluğu ile kullanarak saldırmaktadır. Dönemin en gelişkin silahı olma özelliğine sahip kimyasal silahı bile bütün yoğunluğuyla kullanmasına rağmen hiçbir sonuç alamamak ve yenilgi yaşamak, kendisi ile beraber bu faşizmin tümden çöküşünü getirecektir. Bu süreçte Zap’ta gerilla 2 gün üst üste bütün teknik korunmasına rağmen gerillanın Apocu ruhu, yaratıcılığı, taktik ve cesareti ile faşist Türk ordusuna büyük eylemlerle ciddi darbeler vurdu. Gerilla işgalci Türk ordusunun mevzilerine kadar girerek askerleri tasfiye etmiştir. İkinci gün gerilla bu faşist Türk askerlerini arazide saklanmış şekilde yakalayarak onları da fedayi bir ruh ve gerilla yaratıcılığı ile vurarak tasfiye etti.
2008’de geri çekilebildiği için çok sevinen ve bunu başarı sayan faşist Türk ordusunun bugün artık geri çekilme fırsat ve imkanı da kalmamıştır. Gerilla daha bu saldırının en başından onlar artık geri çekilmek isterlerse bile buradan onların sağ çıkmalarına müsaade etmeyeceklerini ifade etti. Bugün gerçekleşen de budur. Gerilla faşist Türk ordusu ve işbirlikçilerine geri çekilme fırsatı bırakmamıştır. Bugün de gerillanın gücü, iradesi ve mücadele ruhu karşısında yenilmeye mahkumlar. Zap destanı bugün de tekrarlanıyor. Ama faşist Türk ordusunun araçlarla gelip kaçarak geri dönmesi bile artık tekrar etmeyecektir. Çünkü gerilla artık onlara kaçarak gitme fırsatını vermeyecektir.